Akran Zorbalığı
30 Mar 21

Akran Zorbalığı

Akran Zorbalığı Nedir?

Akran zorbalığı, bir çocuğun ya da ergenin kendi yaş grubundaki arkadaşlarına ya da arkadaşına sözlü, fiziksel ve davranışsal olarak zarar vermesidir. Zorbalık tek bir kişi tarafından uygulanabileceği gibi bir grup halinde bir kişiye de uygulanabilir.

Zorbalık durumunda 3 farklı grupta kişi söz konusudur:

Zorba

Başkalarının haklarını gözetmeden; kendi statüsü, heyecanı, maddi kazancı için ya da grup ortamında kendi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla başkalarına zarar verici davranışlarda bulunan kişi ya da gruptur.

Mağdur

Başkalarının davranışlarından sürekli zarar gören ve bu zararlı davranışlara direnecek ve durduracak beceri, statü ve kaynaklara sahip olmayan kişi veya gruptur.

Seyirciler (İzleyiciler)

Bu grup da kendi içinde dört farklı türe ayrılır.
Pekiştiriciler: Aktif izleyici rolünde zorbayı çeşitli şekillerde kışkırtırlar.
Pasif izleyiciler: Olan biteni görmüyormuş gibi davranırlar.
Yardımcı tip katılımcılar: Zorbaya fiziksel olarak yardım eder ve bir tür asistan rolü üstlenirler.
Savunucular: Mağdura yardım etmeye çalışan ve zorbayla yüzleşen öğrencilerdir.

Akran Zorbalığının Türleri Nelerdir?

Akran zorbalığı; sözel zorbalık, fiziksel zorbalık, cinsel zorbalık, sosyal zorbalık ve siber zorbalık olarak sınıflandırılabilir.

Sözel Zorbalık

Genellikle en sık görülen zorbalık çeşididir. Fiziksel özellikleriyle dalga geçme, küfür ve hakaret içerikli konuşma, tehdit etme, herkesin içinde küçük düşürücü cümleler kurma, lakap takma, giyim kuşamı ile dalga geçme gibi sözel şiddet içerikli davranışların tümünü kapsar.

Fiziksel Zorbalık

Zorbanın, mağdura karşı itme, düşürme, vurma, saçını çekme, ısırma, tekme atma, tükürme gibi fiziksel şiddet içeren davranışlarda bulunmasıdır. Mağdurun eşyalarına el koyma, zarar verme, izinsiz alma gibi davranışları da bu türün içinde sıralayabiliriz.

Cinsel Zorbalık

Mağdura cinsel içerikli küfretme, sözlü veya fiziksel yolla cinsel tacizde bulunma veya buna teşebbüs etme, giysilerini istediği dışında çıkartma gibi davranışları kapsar.

Sosyal Zorbalık

Kendisiyle konuşan kişilerin iletişim kurmasını engellemek, oyun oynarken oyuna dahil etmemek, arkadaş gruplarına dahil etmemek, dışlamak, çocuk yokmuş gibi davranıp onu dışlamak, çocukla konuşmamak gibi örnekler verilebilir. Yani sosyal ortamlardan soyutlanmasına neden olan davranışlardır diyebiliriz.

Siber zorbalık

Günümüzde teknolojinin de gelişmesiyle oldukça yaygınlaşan bir zorbalık türü halinde gelmiştir. Bu, sadece çocukların değil yetişkinlerin de sıklıkla maruz kaldığı bir zorbalık türüdür.

Bir kişinin sosyal medya hesaplarını ele geçirme, kişiyi sahte hesaplarla rahatsız etme, paylaşımlarının altına olumsuz ve genellikle hakaret içerikli yorum yapma, kişinin izni dışında uygunsuz fotoğraflarını çekip sosyal medyada yayınlama gibi davranışlar siber zorbalığa örnek verilebilecek davranışlardır.

Çocuğunuzun Akran Zorbalığına Uğradığını Nasıl Anlarsınız?

Akran zorbalığına maruz kalan çocuklarda şu belirtiler olabilir:

  • Vücudunda fiziksel yaralanmalar olur.
  • Okula gitmek istemezler ve bahaneler bulurlar.
  • Okula karşı korku veya nefret ifadeleri kullanırlar.
  • Beslenme ile ilgili sorunlar yaşarlar.
  • Depresif davranışlar içine girerler.
  • Özgüvenlerinde düşüş yaşarlar.
  • Evden çıkmak istemezler.
  • Sınıfta kimseyle konuşmak istemezler.
  • Okul başarısında düşüş yaşanır.
  • Derslerine konsantre olmakta zorlanırlar.
  • Okul eşyalarında ve kıyafetlerinde kaybolma, yırtılma gibi durumlar olabilir.

Zorbalığa Maruz Kalan Çocuklarda Görülebilecek Davranışlar Nelerdir?

  • Anksiyete bozukluğu,
  • Okula devamsızlık,
  • Düşük özgüven,
  • Uyku problemleri,
  • Öfke patlaması
  • İçe dönüklük
  • Tırnak yeme,
  • Akademi̇k başarısızlık

Akran Zorbalığı ile Nasıl Başa Çıkılır?

Akran zorbalığı ile baş etme konusunda en büyük görev ebeveynlere ve öğretmenlere düşmektedir.

Zorbalığa uğrayan çocuklar bu durumu aileleriyle kolay kolay paylaşmazlar. Yaşadıkları zorbalığı paylaşmak istemeyebilir, utanabilir ve kendilerini suçlayabilirler. Bu nedenle çocukla iletişim halinde olmak ve çocuğu gözlemlemek önemlidir.

Çocuğunuz bu durumu anlattığında onu çok iyi dinleyin ve sözünü kesmeyin. Çocuğunuzun duygularını anlamak ve onun güvende olduğunu açıkça belirtmek önemlidir.

"Neden sana bunu yapmalarına izin veriyorsun?" "Peki sen ne yaptın ve ne söyledin?"  gibi sorgulayıcı ifadelerden kaçının.

Çocuğunuzun size söylediklerine güvenin. "Sen de bir şey yaptın mı?" Gibi sorular sormayın Neden, niçin soruları ile bilgi almaya çalışmak çocuğun kendini suçlu hissetmesine neden olabilir.

Çocuğunuzun anlattığı bu durum karşısında hızlı bir çözüm bulmak ("O çocukla konuşacağım, annesini arayıp halledeceğim") hiçbir işe yaramayacaktır.

Çocuğunuzu kendi başına çözmesi için yalnız bırakmayın.

Çocuğunuza bu durumu sizinle paylaştığı için teşekkür edin ve sevginizi göstermeyi ihmal etmeyin.

Çocuğunuzun zorbalığa uğradığını fark eden bir ebeveynin yapması gereken okul rehber öğretmeniyle iletişime geçmektir. Okul danışmanının bu konuyu okul yönetimine ilettiğinden emin olun ve takibini yapın. Okulun bu sorunu çözmesi için zaman tanıyın.

Akran zorbalığı uygulayan bir çocukla baş edebilmek için sadece öğretmenin veya sadece ebeveynin çabası yeterli olmayabilecektir Bu durumda muhakkak bir uzmandan psikolojik destek alınmalı ve bu süreç aile ile iş birliği halinde yürütülmelidir.

Mağdur (Akran Zorbalığına Uğrayan) Bir Çocuğun Ebeveyni Olarak Ne Yapmalısınız?

Bir ebeveyn olarak en önemli şey iyi bir ilişkiye sahip olmaktır. Çocuğunuzu dinlemek; iletişimde kalmak ve kaliteli zaman geçirmek önemlidir. Ebeveynleri ile iyi ilişkileri olan çocukların özgüvenleri yüksek olur.

Çocuklar çeşitli sosyal ve sportif alanlara yönlendirilmeli, ilgi alanlarıyla ilgili aktiviteler ve hobiler yapmaları için onlara fırsatlar verilmelidir.

Çocuğunuzla duyguları hakkında konuşabilirsiniz.

Empatik olun, çocuğunuzu suçlamayın. Durumu hafife almayın.

Durumu ele alıp çözmek ve sonlandırmak isteseniz de, kontrollü bir şekilde hareket edin. Bu durumda çocuğunuza problem çözme konusunda örnek olma şansınız vardır. Bu şansı iyi kullanmaya çalışın. "O sana vuruyorsa sen de ona vur" demek ya da "Ben ailesiyle konuşurum, gereken cezayı verirler" demek iyi sonuçlar vermez.

Çocuğunuza zorbalığa uğradığında nasıl davranması gerektiğini öğretmeye çalışın. Zorbalar genellikle kendilerini ifade etmeyen, haklarını savunmayan, kendilerinden farklı gördükleri, güç uygulayabilen ve zorbalığa içerleyecek hassas çocukları hedef alırlar. Bu nedenle çocukları kendilerini ifade etmeye teşvik etmek ve istemedikleri bir eylem karşısında haklarını savunmayı öğretmek önemlidir.

Kim olursa olsun kendilerine yapılan yanlış bir hareketi istemediklerini söyleyebilmeliler. "Bunu bana yapmaya hakkın yok", "Bunu istemiyorum", "Buna izin vermiyorum" gibi cümleler kullanabilmeliler. Bunun için her şeyden önce yakın aile bireylerinin çocukların sınırlarına saygı göstermesi gerekir.

Kendilerini güvensiz hissettiklerinde kime gidebileceklerini söylemekte fayda vardır. Olay okulda gerçekleşiyorsa bir öğretmen ya da idareci olabilir. Ortamdan uzaklaşması ve kendini güvende hissettiği kişinin yanına giderek bu konuyu konuşması en doğrusu olacaktır.

Zorbalığı önlemek ve ciddiye almak okulların önemli bir sorumluluğudur. Bu nedenle, her zaman okuldan bir öğretmen, yönetici veya rehberlik danışmanıyla iletişim halinde olun. Çocuğun güvenebileceği birinin olduğunu bilmesi önemlidir. Böylece çocuk kendini çaresiz ve yalnız hissetmez.

Özellikle küçük çocukların "zorbalığı" tanımaları ve bunun kabul edilemez bir davranış olduğunu bilmeleri gerekir. Anaokulunda zorbalık, tekmeleme, vurma, itme, korkutma, dışlama, isim takma gibi şeyler olabilir. Bu davranışlardan biri çocuğunuza yapılırsa, ona rehberlik ederek öğrettiğiniz şekilde davranacağını bilmesi kendini daha güçlü hissetmesini sağlar.

Gerekirse çocuğun zarar görmemesi için bir uzmandan psikolojik destek alın.

Yapılan araştırmalar; hassas, sakin, nazik, duygusal ve minyon olan çocukların zorbalığa daha fazla maruz kaldığını göstermektedir.

Eğer çocuğunuz yaşıtlarına göre daha az sosyalse, özgüven eksikliği gözlemliyorsanız, içine kapanık bir çocuksa ve yaşıtlarına göre daha minyonsa onu bir etkinlikle buluşturabilirsiniz. Bu aktivite sayesinde davranışsal olarak kendini geliştirmesine yardımcı olmaya çalışabilirsiniz. Bu aktiviteler sayesinde çocuk yeteneklerinin farkına varır ve bunun sonucunda özgüveni artar. Zorba olan çocuk her zaman zayıf gördüğü kişi ya da kişilere zorbalık yapar. Bu nedenle sosyal ve özgüvenli bir çocuğun akran zorbalığına maruz kalma oranı da düşüktür. Çocuğunuzun sosyal becerilerini geliştirmek önemlidir.

Çocuk yetiştirmede iyi bir model olmak, çocukların iyi yönlerini desteklemek, onlara hayır deme becerisi kazandırmak ve özgürlük vermek önemlidir. Hayır demeyi öğrenen çocuk sınırlarını iyi korur ve zorbalara karşı durabilir. İyi bir model olabilmek için ezilenlere karşı tutumunuzun ve öfke karşısında verdiğiniz tepkilerin önemli olduğunu bilmenizde fayda vardır.

Zorbalık Yapan Bir Çocuğun Ebeveyni Olarak Ne Yapmalısınız?

Zorbalık yapan bir çocuğun ebeveyniyseniz, kendinizi suçlu hissedebilirsiniz ve bu da sağlıklı düşünmenizi engelleyebilir. Bu suçluluk sizi inkara götürebilir (çocuğunuzun zorba olduğuna inanmazsınız).

Zorbalıkla ilgili en sık karşılaşılan sorun, zorbalık yapan çocuğun ebeveyninin bu davranışı normal bir durummuş gibi göstererek müdahale etmemesidir.

Bu durumda çocuğunuzla konuşmanız gerekir. Çocuğunuzun davranışını savunmamalısınız.

Bu davranışların doğal olmadığını belirtmelisiniz. Zorbalık davranışının kabul edilemez olduğunu vurgulamalısınız.

Saldırgan davranışlarla istediğini elde etmesine izin vermemelisiniz.

Bu konuda tutarlı ve kararlı olmalısınız.

Çocuğunuzun izlediği programlar, filmler ve bilgisayar oyunları takip edilmeli; kontrol altına almalısınız.

Zorbalığa uğrayan çocukların duygularını anlatarak onlarla empati kurabilmesini sağlamalısınız, özür dileyebilmeyi öğretmelisiniz.

Okul ile iletişim halinde olmak da bu durumda önemlidir. Zorbalığa uğrayan çocuk kadar zorbalık yapan çocuğun da desteğe ihtiyacı vardır. Bu davranışın nedenleri araştırılmalıdır.

Kötü davranışlarının nedenini bulun. İyi ya da kötü çocuk yoktur; kötü davranan çocuklar vardır. Bu davranışların düzeltilmesi gerektiğinden, yardım için bir uzmana başvurabilirsiniz.

Sonuç olarak, ebeveynler için çocuklarının bir zorba olduğunu görmek zordur. Bu durum aileye acı ve ıstırap getirir. Ancak bunu sakince karşılamalı ve çocuklarınızın olumlu davranışlar öğrenmesine yardımcı olmalısınız.


KAYNAK: evimdekipsikolog.com, ailedeiletisim.com, benanneyim.com